Bu belgesel, tartışmalı Amerikalı sanatçı Robert Mapplethorpe’la ilgili olarak 1989’da AIDS’den ölümünden bu yana yapılmış ilk kapsamlı ve uzun metrajlı portre. Mapplethorpe’un fotoğraflarından daha çarpıcı bir şey varsa o da yaşamıydı. Ailesinin, arkadaşlarının ve sevgililerinin paylaştığı mahrem bilgilerin bile ötesine geçen samimi itiraflarda bulunuyor Mapplethorpe, bunlar da daha önce duyulmamış bir dizi söyleşinin yeniden keşfedilmesiyle ilk kez gün ışığına çıkıyor. Bugün hala süren bir kültür savaşını başlatmış cesur bir vizyonla, fotoğrafı çağdaş sanata dönüştüren bir sanatçının benzersiz bir portresi bu. Şoklara bağışıklık kazanmış bir çağda Mapplethorpe’un imgeleri hala kaşların kalkmasına yol açıyor ve pek az fotoğrafın yapabildiği biçimde dikkatinizi çekiyor.
Osmanlı saray ve konak haremlerinde kahve ikramı törenle yapılırdı. Önce gümüş tatlı takımı ile tatlı (reçel) sunulur, ardından kahve ikramı başlardı. Kahve güğümü, tombak, gümüş veya pirinçten yapılmış, ortasında kor ateş bulunan ve kenarlarına takılı üç zincirden tutularak taşınan sitile oturtulurdu. Sitil örtüsü ise, yuvarlak, atlas veya kadifeden, sırma, sim, pul, hatta inci ve elmas işlemeli olurdu.
Bir koleksiyona veya arşive bakarak gelecek nasıl kurgulanabilir? Seramiğin dayanıklı yapısı onu hayal edebildiğimiz zamanın sonuna dek kalıcı kıldığından geleceğin nasıl hatırlanabileceğini bir seramik koleksiyonu aracılığıyla düşünmek zihin açıcı olabilir. Sergi kapsamında üretilen eserler, geçmişe dair önemli ipuçları taşıyan bir koleksiyonu taze bir perspektifle ele alma ve geleceği hatırlamaya dair bir adım atma potansiyeli taşıyor.
Salı - Cumartesi 10.00 - 19.00
Cuma 10.00 - 22.00
Pazar 12.00 - 18.00
Müze Pazartesi
günü kapalıdır.
Çarşamba günleri öğrenciler müzeyi
ücretsiz ziyaret edebilir.
Tam: 300 TL
İndirimli: 150 TL
Grup: 200 TL (toplu 10 bilet ve üstü)