Koudelka Aynı Nehirden Geçmek

Fotoğrafçı

4 Mayıs 2025 / 15.00
24 Mayıs 2025 / 15.00

Yönetmen: Coşkun Aşar
Katılımcılar: Josef Koudelka
Türkiye, 2021, 81', DCP, renkli
İngilizce; Türkçe altyazılı

Koudelka Aynı Nehirden Geçmek, efsanevi Magnum fotoğrafçısı Josef Koudelka’nın son büyük projesi Ruins kapsamında, Akdeniz’in arkeolojik kalıntıları arasında yaptığı yolculuğu izliyor. Antik filozof Herakleitos’un “Hiç kimse aynı nehirden iki kez geçemez” sözünden ilham alan bu film, değişim, zaman ve görsel hafızayla kurulan ilişkiyi sorguluyor. Fotoğrafçının mekânlarla ve zamanla kurduğu bağ, onun sanatsal ve felsefi “maksimum” arayışını yansıtırken, izleyiciyi neşe, şefkat ve sessizlik anlarına tanık olmaya davet ediyor.

Prömiyerini İstanbul Film Festivali’nde yapan belgesel, sadece Koudelka’nın eserlerine değil, aynı zamanda onun dünyaya bakışına, yalnızlık ve keşif arasındaki hassas dengeye de ışık tutarak fotoğrafın belgeleyici gücünü ve zamana meydan okuyan doğasını gözler önüne seriyor.

Toprağın Tuzu

Arka Pencere

Cinayeti Gördüm

Koudelka Aynı Nehirden Geçmek

Henri Cartier-Bresson: Bir Bakışın Biyografisi
Çevrimiçi Gösterim

Bill Cunningham New York

İstanbul: Öncesi & Sonrası

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Fotoğraf Koleksiyonu’ndan seçtiğimiz, 1850’lerden 1980’lere tarihlenen İstanbul fotoğraflarındaki manzara ve mekanları, bu yerlerin günümüzdeki görünümleriyle birlikte sunuyoruz!

Bir Dönüm Noktası Olarak “Yılbaşı”: <br>Pera Film'den Alternatif Yılbaşı İzleme Listesi

Bir Dönüm Noktası Olarak “Yılbaşı”:
Pera Film'den Alternatif Yılbaşı İzleme Listesi

Yeni yıl, sadece takvimdeki bir değişiklikten ibaret değil. Geçmişin ağırlığının hissedildiği bazen de geleceğin belirsizliğiyle yüzleşildiği bir dönüm noktası olabilir. Pera Film bu yılbaşında, beyazperdenin umut, pişmanlık, nostalji ve yeni başlangıçlar etrafında şekillenen hikâyelerine odaklanıyor.

Osmanlı’da Kahve İkramı

Osmanlı saray ve konak haremlerinde kahve ikramı törenle yapılırdı. Önce gümüş tatlı takımı ile tatlı (reçel) sunulur, ardından kahve ikramı başlardı. Kahve güğümü, tombak, gümüş veya pirinçten yapılmış, ortasında kor ateş bulunan ve kenarlarına takılı üç zincirden tutularak taşınan sitile oturtulurdu. Sitil örtüsü ise, yuvarlak, atlas veya kadifeden, sırma, sim, pul, hatta inci ve elmas işlemeli olurdu.