Milyon Kere Ölür Bir İnsan

  • 2 Ekim 2019 / 19.00
  • 23 Ekim 2019 / 19.00

Yönetmen: Jessica Oreck
Oyuncular: Alyssa Lozovskaya, Maksim Blinov, Vladimir Koshevoy, Alena Artemova
ABD, 2019, 97', DCP, siyah-beyaz
Rusça; Türkçe altyazılı

Savaş yaralarını henüz saramamış Rusya’da kara kışa yakalanan bir şehir açlıktan kırılmaktadır. Çektikleri açlığa rağmen, Alyssa ve Maksim ülkelerinin gelecekteki gıda ihtiyacını karşılayacak hazineyi, dünyanın en önemli tohum bankasını, hayatları pahasına da olsa korumak için kahramanca bir mücadele verir. Yarı belgesel, yarı kurgu niteliğindeki Milyon Kere Ölür Bir İnsan, kendini romantizm, savaş ya da gıda güvenliği gibi kalıplarla sınırlamaksızın, insanın inandıkları, sevdikleri ve hayatta kalmak için verdiği mücadeleye odaklanıyor.

Bu program kapsamındaki Pera Film gösterim ve etkinlikleri ücretsizdir. Rezervasyon alınmamaktadır. Yasal düzenlemeler uyarınca aksi belirtilmediği sürece tüm film gösterimlerimiz 18+ uygulamasına tabidir.

Ansızın Bir Yabancı Belirir

Kuzeyli Nanook

Ansızın Bir Yabancı Belirir

Maymunlar Cehennemi

Ansızın Bir Yabancı Belirir

Prenses Mononoke

Ansızın Bir Yabancı Belirir

Nerdesin Be Birader?

Ansızın Bir Yabancı Belirir

Donmuş Irmak

Ansızın Bir Yabancı Belirir

Beuys

Ansızın Bir Yabancı Belirir

Sakawa

Ansızın Bir Yabancı Belirir

Yuva

Ansızın Bir Yabancı Belirir

Milyon Kere Ölür Bir İnsan

Ansızın Bir Yabancı Belirir

Bilimin Sesleri

Milyon Kere Ölür Bir İnsan

Marcel Dzama’dan 5 Albüm Önerisi

Marcel Dzama’dan 5 Albüm Önerisi

Kanadalı sanatçı Marcel Dzama, Pera Müzesi’ndeki Ay Işığıyla Dans sergisinin üretim sürecinde en çok dinlediği beş albümü seçti. Post-punk derinliklerinden folk tınılarına uzanan bu liste, sanatçının görsel dünyasını besleyen seslere ışık tutuyor.

Sanatçı ile Söyleşi: Nicola Lorini

Sanatçı ile Söyleşi: Nicola Lorini

Tüm Zamanlara, Tüm Üzgün Taşlara, Pera Müzesi’nin Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri Koleksiyonu’nda öznel ve duygusal durumları bir araya getirerek tek yönlü tarih ve zaman algısını sorgularken ziyaretçileri çizgisel olmayan bir yolculuğa çıkarıyor.

Janine Antoni Bana Bak!

Janine Antoni Bana Bak!

Janine Antoni, 1990’larda, kimlik inşası meselesine odaklanmaya başladı. Yala ve Sabunla isimli yapıtını, klasik heykel geleneğine uygun olarak, doğrudan kendi bedeninden aldığı kalıptan yola çıkarak yaptı. Bu büstleri sıra dışı kılan ise, sabun ve çikolata gibi tüketim maddelerinden yapılmış olmaları.