5 Şubat - 20 Nisan 2014
“Ben beyaz bir babadan ve Endülüslü küçük bir bardak can suyundan doğdum, ben Málaga’nın benim soyumu sürdüren başı yasemin çiçeklerinden bir taçla bezeli boğası Percheles’te on beş yaşında bir kızın kızının kızı olarak dünyaya gelen anneden doğdum.”
2010 yılında 20. yüzyılın ilk yarısına ait en önemli gravür dizisi Suite Vollard ile konuk ettiğimiz Pablo Picasso bu kez de Doğduğu Evden Gravürler ve Seramikler ile ziyaretçilerimizle buluştu.
Yaklaşık 2500 yıllık geçmişe sahip bir kentin merkezinde, Málaga’daki Merced Meydanı’na bakan bir evde 1881 yılında dünyaya gelen Pablo Ruíz Picasso, kız kardeşler, teyzeler, ilk oyunlarını oynadığı meydanda uçuşan güvercinler ve duvarlarına resim kokusu sinmiş evlerinin anılarıyla konuk oldu.
Geçtiğimiz yüzyıldan itibaren tüm zamanların görme biçimlerine damgasını vuran sanatçının üslupsal geçiş örneklerini sunan ve Mario Virgilio Montañez Arroyo küratörlüğünde derlenen seçki, sonsuz arayışlarla dolu dünyasının bir yansıması niteliğindeydi. Picasso Vakfı, Picasso Evi Müzesi Koleksiyonu’ndan derlenen gravürler, sanatçının klasisizm, kübizm ve gerçeküstücülüğü birleştirdiği ve dönüştürdüğü yarım asırlık ışıltılı yaratım serüveninde, 1923 ve 1969 yılları arasında kullandığı kalıpları, tekniği ve tarzı panoramik bir bütünlük içinde sundu.
Geleneğe mal olan temalar, Picasso’yu, 20. yüzyılın en büyük sanatçısına dönüştüren durmak bilmez arayışını, sanatçı özgürlüğü ve özerklik savunusunu yansıtan altı bölüm aracılığıyla tartışıldı. Farklı konuların gerçekçi betimlemelerinden kübist ve sürrealist yorumlarına uzanan gravür ve seramiklere, Picasso’nun çocukluğunda sahip olduğu kişisel eşyaları da eşlik etti.
iş birliğiyle
katkılarıyla
sergi salonu boya sponsoru
Geçtiğimiz yüzyıldan itibaren tüm zamanların görme biçimlerine damgasını vuran Pablo Picasso’nun Picasso: Doğduğu Evden Gravürler ve Seramikler sergisi, 2014 yılında Pera...
Video
Dünya çapında yankı bulan film üzerine Andrey Tarkovski, Parajanov’u “bir dahi” olarak nitelendirirken Michelangelo Antonioni ise “çarpıcı, mükemmel bir güzellik” olarak tanımladığı filme ilişkin, “Bana kalırsa Parajanov, dünyanın en iyi yönetmenlerinden biri” değerlendirmesinde bulundu. Filmin müziklerini besteleyen ve bu vesileyle yeni, müzikal bir dil icat eden Ermeni besteci Tigran Mansurian ise, Sayat-Nova’yı “evrensel bir öneme sahip, olağanüstü bir olay” olarak tanımladı.
Saraybosna Güzel Sanatlar Akademisi öğrencilerinin eserlerinin önemli bir bölümü sosyo-politik, ekonomik ve kültürel çağdaş gerçeklerin çoğunlukla acı verici yönleriyle uğraşıyor, bu konuda bir farkındalık yaratıyor, bize sesleniyor, bizi uyarıyor, tartışma yaratıp bize yeni yorumlar sunuyor.
Salı - Cumartesi 10.00 - 19.00
Cuma 10.00 - 22.00
Pazar 12.00 - 18.00
Müze Pazartesi
günü kapalıdır.
Çarşamba günleri öğrenciler müzeyi
ücretsiz ziyaret edebilir.
Tam: 200 TL
İndirimli: 100 TL
Grup: 150 TL (toplu 10 bilet ve üstü)