Yönetmen: Rûken Tekeş
Türkiye, İtalya, 2019, 82’, renkli
Diyalogsuz

“Doğanın doğum-ölüm-yeniden doğuş döngüsüne yargılardan uzak, özgür bakışlı bir yolculuk... Bir yönetmenin, yakında hidroelektrik barajın suları altında kalacak kadim topraklarına 21 günlük saygı ziyareti. Buranın eterik özünü hislerle, gözlemlerle yakalamaya çalıştığı ve sezgilerle ilerleyen film, mekânın hakikatinden uyanan bir kronolojiyi izliyor.”

38. İstanbul Film Festivali<br>Ulusal Belgesel Yarışması

Yaz Kış Demeden

38. İstanbul Film Festivali<br>Ulusal Belgesel Yarışması

Tanrı Göçmen Çocukları Sever Mi Anne?

38. İstanbul Film Festivali<br>Ulusal Belgesel Yarışması

Kâzım

38. İstanbul Film Festivali<br>Ulusal Belgesel Yarışması

Köpek Filmi

38. İstanbul Film Festivali<br>Ulusal Belgesel Yarışması

Şehitler

38. İstanbul Film Festivali<br>Ulusal Belgesel Yarışması

Baştan Başa

38. İstanbul Film Festivali<br>Ulusal Belgesel Yarışması

Vargit Zamanı

38. İstanbul Film Festivali<br>Ulusal Belgesel Yarışması

Gulyabani

38. İstanbul Film Festivali<br>Ulusal Belgesel Yarışması

Bulutlar

38. İstanbul Film Festivali<br>Ulusal Belgesel Yarışması

Meleklerin Koruyucusu

38. İstanbul Film Festivali<br>Ulusal Belgesel Yarışması

Aether

Aşk ve Müzikte Ölümüne Sadakat

Aşk ve Müzikte Ölümüne Sadakat

Bu Bir Aşk Şarkısı Değil sergisi proje yöneticileri Fatma Çolakoğlu ve Ulya Soley, Nick Hornby’nin edebiyat ve müziğin yollarını kesiştiren etkileyici hikâyesi Ölümüne Sadakat’i anlatıyor! 

Geleceği Hatırlamak

Geleceği Hatırlamak

Bir koleksiyona veya arşive bakarak gelecek nasıl kurgulanabilir? Seramiğin dayanıklı yapısı onu hayal edebildiğimiz zamanın sonuna dek kalıcı kıldığından geleceğin nasıl hatırlanabileceğini bir seramik koleksiyonu aracılığıyla düşünmek zihin açıcı olabilir. Sergi kapsamında üretilen eserler, geçmişe dair önemli ipuçları taşıyan bir koleksiyonu taze bir perspektifle ele alma ve geleceği hatırlamaya dair bir adım atma potansiyeli taşıyor. 

Konstantinopolis’te Mucizevi Şifalar

Konstantinopolis’te Mucizevi Şifalar

Göz kamaştırıcı güzellikleriyle Konstantinopolis’in ihtişamını yaratan kutsal mekânlar, aynı zamanda değerli röliklerin saklandığı yerlerdi ve bu nedenle şifa kaynaklarıydı.