Esther

  • 23 Kasım 2013 / 18.00
  • 28 Kasım 2013 / 19.00

Yönetmen: Amos Gitai
Oyuncular: Simona Benyamini, Mohammed Bakri, Juliano Merr, Zare Vartanian, Schmuel Wolf, David Cohen, Sarah Cohen, Rim Bani
İsrail, Avusturya, İngiltere; 97’, 1985, renkli
İbranice; Türkçe altyazıyla

Film, dev bir “tableau vivant” olarak tasarlanmış ve Eski Ahit’teki Ester’in hikayesini anlatıyor: Kral Hşayarşa tarafından eş olarak seçilen Ester, Yahudi olduğunu bilmemektedir. Halkına karşı girişilecek bir komployu öğrendiğinde, onları kurtarmayı başarır. Bu hayatta kalma ve direniş mitini kullanan Amos Gitai, Yahudilerin kendi düşmanlarına karşı giriştiği intikam katliamlarını da anlatıyor. Bu şiddet, günümüz olaylarında da yankılanıyor ve Gitai’nin hikayeyi filme çektiği Wadi Salib’deki yıkıntıların vurguladığı bir koşutluk yaratıyor. Film, Spirit of Exile (Sürgün Ruhu) adını taşıyan üçlemenin ilk filmi; diğer bölümler Berlin, Kudüs ve Golem’i kapsıyor.

Vatan ve Sürgün <br/>Amos Gitai’nin Sineması

Esther

Vatan ve Sürgün <br/>Amos Gitai’nin Sineması

Kippur

Vatan ve Sürgün <br/>Amos Gitai’nin Sineması

Alila

Vatan ve Sürgün <br/>Amos Gitai’nin Sineması

Yurttan Haberler – Evden Haberler

Vatan ve Sürgün <br/>Amos Gitai’nin Sineması

Çatışma Sonu

Vatan ve Sürgün <br/>Amos Gitai’nin Sineması

Bir Gün Anlayacaksın

Vatan ve Sürgün <br/>Amos Gitai’nin Sineması

Roses à Crédit

“Sönüp gitmektense yanıp kül olmak daha iyidir”

“Sönüp gitmektense yanıp kül olmak daha iyidir”

1962’de fluxus hareketinin önde gelen üyelerinden Philip Corner, Piano Activities (Piyano Etkinlikleri) başlıklı bir performans sırasında yaptıklarıyla ciddi müzik çevrelerinde büyük olay yaratmıştı.

Gece Yarısı Korku Hikâyeleri:  Ev Sahibi <br>  Hakan Bıçakcı

Gece Yarısı Korku Hikâyeleri: Ev Sahibi
Hakan Bıçakcı

Pera Müzesi Blog, Fantazya ve Bilimkurgu Sanatları Derneği (FABİSAD) işbirliğiyle, “Gece Yarısı Korku Hikâyeleri” isimli yeni ve tüyler ürpertici bir hikâye dizisi sunuyor.

Giacometti ve İnsan Figürü

Giacometti ve İnsan Figürü

Alberto Giacometti sergisinin ikinci bölümü, büyük yapıtlarla birlikte çoğunluğu 1950-1960 yılları arasında gerçekleştirilmiş, sanatçının dünya algısını geliştirdiği ve gerçeği olduğu gibi değil de gördüğü gibi yansıttığı olgunluk dönemi yapıtlarını ele alıyordu.