İki Kaçak

  • 14 Nisan 2018 / 19.00

Yönetmen: Joseph Losey
Oyuncular: Robert Shaw, Malcolm McDowell, Henry Woolf
İngiltere, 1970, 110’, renkli, İngilizce; Türkçe altyazılı 
 

İki hapishane kaçağı ve peşlerinde bir helikopter... Ucuz bir aksiyon-gerilim kılığında olmasından mıdır, yönetmen Losey’nin hikâyede daha fazla şey ortaya çıkarmamak için özel çabasından mıdır bilinmez, İki Kaçak usta yönetmenin filmografisinde hep gölgede kalan filmlerden oldu. Halbuki 1971’de The New York Times’da filmin eleştirisini yazan Vincent Canby, yönetmenin yine The Servant / Genç Hizmetçiler ve Accident / Kaza’daki metafizik konuların peşinden gittiğini yazıyordu. Losey için filmin hikâyesi, doğanın özündeki avcı ve av arasındaki hayatta kalma yarışının izini sürmek için mükemmel bir alegoriydi. Karakterlerin adının, mekânın ve ayrıntıların önemi yoktu. İki Kaçak, Losey’nin filmografisinin biçimsel anlamda en deneysel ve özgür çalışmalarından biri.

Kategori: Gömülü Hazineler

37. İstanbul Film Festivali

Bitmeyen Yolculuk

37. İstanbul Film Festivali

Muazzez Mucizesi 104 Yaşında

37. İstanbul Film Festivali

Yaşar Kemal Efsanesi

37. İstanbul Film Festivali

İngiltere'nin Sonu

37. İstanbul Film Festivali

Kuyu

37. İstanbul Film Festivali

Ex Libris: New York Halk Kütüphanesi

37. İstanbul Film Festivali

Eric Clapton: Perdelerin Ardında Yaşam

37. İstanbul Film Festivali

San San Üçlemesi

37. İstanbul Film Festivali

Bayan Fang

37. İstanbul Film Festivali

İki Kaçak

37. İstanbul Film Festivali

Sevda ve Kurşunlar

İki Kaçak

Bir Kedi Dosyası

Bir Kedi Dosyası

Kedilerin Eski Mısır’da ilk kez evcilleştirilmelerinin üzerinden binlerce yıl geçmiş olsa da çekicilikleri giderek artıyor. Dünyanın dört bir yanında çeşitli şehir efsaneleri yüzyıllardır alıp başını gitmekte: Avrupa’nın birkaç farklı bölgesinde, hamile bir kadının bir kediyi tutması ya da onu kucağında oturtması sakıncalı görülüyordu.

Deniz Sefası

Deniz Sefası

Deniz hamamından plaja geçiş ise bir devrim niteliğindeydi. Rus ihtilalinde ülkelerinden kaçan Beyaz Ruslar, İstanbul’da pek çok dönüşüme neden olmuşlardı, bunlardan en önemlisi de halkın denizle buluşmasına vesile olan plaj alışkanlıklarıydı. 1920’lerden itibaren deniz hamamları evrilerek yerlerini yavaş yavaş kadın ve erkeğin beraber denize girebildiği plajlara bıraktı. Bu blog yazımızda İstanbul’un plajlarını ve onların özelliklerini ele alıyoruz.

Haliç

Haliç

Batılı ressamların İstanbul’u konu alan resimleri söz konusu olduğunda Haliç çok özel bir yere ve öneme sahiptir. Topkapı Sarayı ve anıtsal yapıların yer aldığı Tarihi Yarımada’yla, batılıların konakladığı, yabancı elçiliklerin yer aldığı Galata’yı birbirinden ayıran bu su kütlesi, geçişimli bir sınır gibidir adeta.