Bitmeyen Yolculuk

  • 10 Nisan 2018 / 13.30

Yönetmen: Mehmet Güleryüz
Katılanlar: Duygu Sağıroğlu, Ayla Algan, Haldun Dormen, Yalçın Tura
Türkiye, 2017, 46’, renkliTürkçe; İngilizce altyazılı
 

Bu belgesel, yönetmen, sanat yönetmeni, senarist ve eğitimci olarak sinemamıza ve düşün dünyamıza katkıda bulunmuş ve neredeyse 60 yıl sanat dünyamızda üretim yapmış, tanıklıkta bulunmuş, İstanbul Film Festivali’nin Sinema Onur Ödülü sahibi Duygu Sağıroğlu’nun hayatına odaklanıyor ve onun anlatımıyla zenginleşiyor.

Kategori: Özel Gösterimler
 
 

37. İstanbul Film Festivali

Bitmeyen Yolculuk

37. İstanbul Film Festivali

Muazzez Mucizesi 104 Yaşında

37. İstanbul Film Festivali

Yaşar Kemal Efsanesi

37. İstanbul Film Festivali

İngiltere'nin Sonu

37. İstanbul Film Festivali

Kuyu

37. İstanbul Film Festivali

Ex Libris: New York Halk Kütüphanesi

37. İstanbul Film Festivali

Eric Clapton: Perdelerin Ardında Yaşam

37. İstanbul Film Festivali

San San Üçlemesi

37. İstanbul Film Festivali

Bayan Fang

37. İstanbul Film Festivali

İki Kaçak

37. İstanbul Film Festivali

Sevda ve Kurşunlar

Horror Vacui ya da Boşluk Korkusu<br> Alejandro Almanza Pereda

Horror Vacui ya da Boşluk Korkusu
Alejandro Almanza Pereda

Pera Müzesi, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) işbirliğiyle, 16 Eylül – 12 Kasım 2017 tarihleri arasında 15. İstanbul Bienali’ne ev sahipliği yapıyor. Müzede 17 sanatçının eserleri yer alıyor. 

Marcel Duchamp’ın Bisiklet Tekerleği

Marcel Duchamp’ın Bisiklet Tekerleği

1998 yılında Ben Jakober ve Yannick Vu, Marcel Duchamp’ın Roue de Bicyclette adlı eserinin bir yeniden-yapımını gerçekleştirdiler. Duchamp’ın ilk “ready-made” eseri olarak kabul edilen Roue de Bicyclette, bisiklet tekerleği ve mutfak taburesinin, amacı olmayan bir makineye dönüştürülmesi. 

Jean-Léon Gérôme: Değişim Çağında Kültürel Etkileşimler

Jean-Léon Gérôme: Değişim Çağında Kültürel Etkileşimler

Jean-Léon Gérôme, 19. yüzyıl ikinci yarısının en tanınmış sanatçıları arasında yer alır. Akademik resmin en ateşli savunucularından olan Gérôme, İzlenimcilik gibi modern akımlara karşı kişisel bir savaş yürütmüştür. Yaşamının son dönemlerinde, karşı çıktığı akımların yükselişiyle eski popülerliğini kaybetmeye başlasa da 20. yüzyılda da pek çok başka akademik ressam gibi unutulup gitmemiştir.