Kan ve Aşk

  • 13 Ocak 2017 / 19.00
  • 22 Ocak 2017 / 16.30

Yönetmen: Angelina Jolie
Oyuncular: Goran Kostic, Zana Marjanovic, Rade Serbedzija
ABD, 2011, 127’, renkli
Boşnakça, Sırpça ve Hırvatça; Türkçe altyazılı 

2000’li yıllarda Birleşmiş Milletler iyi niyet elçisi olarak Bosna-Hersek’e yaptığı ziyaretlerden etkilenen dünyaca ünlü oyuncu Angelina Jolie, yönetmen koltuğunda oturduğu ilk film olan Kan ve Aşk’ta, savaş yıllarında geçen bir aşk hikâyesi anlatıyor. Aralarındaki aşk savaşa yenilen Müslüman bir ressam olan Ajla ve Sırp polis memuru Danijel, Bosna Savaşı’nın patlak vermesiyle önce ayrı yönlere savrulur, ardından yeniden karşılaşırlar. Fakat bu kez Ajla milislere hizmet etmekle görevli bir savaş esiri, Danijel ise bir Sırp milisidir. Angelina Jolie’nin, senaryosunu da savaşta etkili diplomatların danışmanlığında kendisi yazdığı film, En İyi Yabancı Dilde Film kategorisinde Altın Küre’ye aday gösterilmişti.

İstikamet → Balkanlar

Saraybosna’ya Hoşgeldiniz

İstikamet → Balkanlar

Umut Çiçekleri

İstikamet → Balkanlar

Şark Oyunları

İstikamet → Balkanlar

Güzel Bir Hayat Düşlerken

İstikamet → Balkanlar

Kan ve Aşk

İstikamet → Balkanlar

Charlie Countryman’ın Gerekli Ölümü

İstikamet → Balkanlar

Sen Dünyaya Gelmeden

İstikamet → Balkanlar

Keder

İstikamet → Balkanlar

Kayıp Kral

Kan ve Aşk

Geleceği Hatırlamak

Geleceği Hatırlamak

Bir koleksiyona veya arşive bakarak gelecek nasıl kurgulanabilir? Seramiğin dayanıklı yapısı onu hayal edebildiğimiz zamanın sonuna dek kalıcı kıldığından geleceğin nasıl hatırlanabileceğini bir seramik koleksiyonu aracılığıyla düşünmek zihin açıcı olabilir. Sergi kapsamında üretilen eserler, geçmişe dair önemli ipuçları taşıyan bir koleksiyonu taze bir perspektifle ele alma ve geleceği hatırlamaya dair bir adım atma potansiyeli taşıyor. 

Charlotte Wells’ten Bir Not

Charlotte Wells’ten Bir Not

Hafıza güvenilmesi güç bir şeydir: ayrıntılar belirsizleşir ve öngörülemez bir hâl alır. Hatırlamak için gayret ettikçe daha az şey görürsünüz. Kendisini durmadan çürüten bir hafızanın anısı... Son zamanlarda kendimi, duyguların daha dirençli olduğu noktasında ikna etmeye çalışırken buluyorum; ne var ki bu, epey zor bir iş.

“Sönüp gitmektense yanıp kül olmak daha iyidir”

“Sönüp gitmektense yanıp kül olmak daha iyidir”

1962’de fluxus hareketinin önde gelen üyelerinden Philip Corner, Piano Activities (Piyano Etkinlikleri) başlıklı bir performans sırasında yaptıklarıyla ciddi müzik çevrelerinde büyük olay yaratmıştı.