Ulusal Belgesel Yarışması
37. İstanbul Film Festivali

6 - 17 Nisan 2018

Pera Film, 37. İstanbul Film Festivali kapsamında Ulusal Kısa Film Yarışması, Cinemania, Ulusal Belgesel Yarışması bölümlerinin yanı sıra çeşitli film gösterimine ev sahipliği yapıyor.

37. İstanbul Film Festivali kapsamındaki gösterimlerin biletleri 24 Mart Cumartesi günü saat 10.30’dan itibaren festivalin satış kanalları üzerinden gerçekleşecektir. Pera Müzesi’ndeki tüm gösterimler 8 TL’dir. Detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

iksv film logo

10 Nisan

16.00 Onun Filmi

11 Nisan

11.00 Turtle Shells

Zavar, Çocuk ve Keklik

16.00 Güzel Adam Süreyya

12 Nisan

11.00 Saraybosna Yürüyüşü

13.30 Başka Tren Gıdı Gıdı

13 Nisan

11.00 Fındıktan Sonra

19.00 Araf

14 Nisan

11.00 Yerel TV

16.00 Parçalar

Araf

Araf

Başka Tren Gıdı Gıdı

Başka Tren Gıdı Gıdı

Fındıktan Sonra

Fındıktan Sonra

Güzel Adam Süreyya

Güzel Adam Süreyya

Onun Filmi

Onun Filmi

Parçalar

Parçalar

Saraybosna Yürüyüşü

Saraybosna Yürüyüşü

Turtle Shells

Turtle Shells

Yerel TV

Yerel TV

Zavar, Çocuk ve Keklik

Zavar, Çocuk ve Keklik

Ulusal Belgesel Yarışması
37. İstanbul Film Festivali

Pera Film, 37. İstanbul Film Festivali kapsamında Ulusal Kısa Film Yarışması, Cinemania, Ulusal Belgesel Yarışması bölümlerinin yanı sıra çeşitli film gösterimine ev sahipliği yapıyor.

Viyana'dan Dönüş

Viyana'dan Dönüş

Józef Brandt, 17. yüzyıl Polonya’sına büyük ilgi duymuştur. En sevdiği temalar arasında savaş sahnelerinin yanı sıra muharebenin öncesi ve sonrasını ele alan gündelik yaşam sahneleri bulunmaktadır. 

Gece Yarısı Hikâyeleri: Retro Rüyalar Oteli <br> Doğu Yücel

Gece Yarısı Hikâyeleri: Retro Rüyalar Oteli
Doğu Yücel

Benden beklemiyordu bunu. Ben de o gün o anda evlilik kararı alacağımızı beklemiyordum. Birden bire ama tamamen de günümüze uygun olup bitti her şey. Evlilik fikri aynı anda aklımızdan geçmiş, aynı anda gülümsemiş, aynı anda gözümüzü kapatıp aynı anda gözümüzü açmıştık. 

Janine Antoni Bana Bak!

Janine Antoni Bana Bak!

Janine Antoni, 1990’larda, kimlik inşası meselesine odaklanmaya başladı. Yala ve Sabunla isimli yapıtını, klasik heykel geleneğine uygun olarak, doğrudan kendi bedeninden aldığı kalıptan yola çıkarak yaptı. Bu büstleri sıra dışı kılan ise, sabun ve çikolata gibi tüketim maddelerinden yapılmış olmaları.