Yönetmen: Didem Pekün
Katılanlar: Dino Bajric
Yunanistan, Türkiye, Bosna Hersek, 2018, 47’, siyah-beyaz, İngilizce; Türkçe altyazılı
 

Hem bir deneme film hem de hayaletsi bir karakter olan Nayia’nın güncesi Araf. Savaştan bu yana sürgündeki Nayia, Srebrenica soykırımının 22. Yıldönümü anması için geri dönüyor ve Srebrenica ve Saraybosna’dan Mostar’a gidiyor. Araf’a yol gösteren, Nayia’nın yol boyunca tuttuğu, Daedelus ile İkarus mitosuyla birleşen güncesi. İkarus, mitolojik bir karakter olmanın yanı sıra, Bosna’da yapılan bir köprüden atlama yarışının da galibine verilen isim. Sürekli bir dehşet ve kalıcı bir durgunluk, yurtsuz kalma ile yerleşik olma arasındaki sürtüşmeyle Araf, aşırı hırsla gelen önlenemez yenilgiye karşı iyimserlik ve cesaret gibi zıtlıkların izini Nayia’nın yurdundan ayrılışı ve savaş sonrasında dönüşü üzerinden sürüyor.

Ulusal Belgesel Yarışması <br>37. İstanbul Film Festivali

Araf

Ulusal Belgesel Yarışması <br>37. İstanbul Film Festivali

Başka Tren Gıdı Gıdı

Ulusal Belgesel Yarışması <br>37. İstanbul Film Festivali

Fındıktan Sonra

Ulusal Belgesel Yarışması <br>37. İstanbul Film Festivali

Güzel Adam Süreyya

Ulusal Belgesel Yarışması <br>37. İstanbul Film Festivali

Onun Filmi

Ulusal Belgesel Yarışması <br>37. İstanbul Film Festivali

Parçalar

Ulusal Belgesel Yarışması <br>37. İstanbul Film Festivali

Saraybosna Yürüyüşü

Ulusal Belgesel Yarışması <br>37. İstanbul Film Festivali

Turtle Shells

Ulusal Belgesel Yarışması <br>37. İstanbul Film Festivali

Yerel TV

Ulusal Belgesel Yarışması <br>37. İstanbul Film Festivali

Zavar, Çocuk ve Keklik

Araf

İstanbul: Öncesi & Sonrası

İstanbul: Öncesi & Sonrası

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Fotoğraf Koleksiyonu’ndan seçtiğimiz, 1850’lerden 1980’lere tarihlenen İstanbul fotoğraflarındaki manzara ve mekanları, bu yerlerin günümüzdeki görünümleriyle birlikte sunuyoruz!

Heykele Geçiş

Heykele Geçiş

Manolo Valdés’in resimleri, maddesel bir mevcudiyet arayışındayken, bu arayış onun heykellerinde daha da belirgindir. Her geçen yıl, bu alanda daha üretken hale gelir. Günümüzde heykel, sanatçının zamanının ve çabalarının büyük bir bölümünü kapsıyor.

Osmanlı’da Kahve İkramı

Osmanlı’da Kahve İkramı

Osmanlı saray ve konak haremlerinde kahve ikramı törenle yapılırdı. Önce gümüş tatlı takımı ile tatlı (reçel) sunulur, ardından kahve ikramı başlardı. Kahve güğümü, tombak, gümüş veya pirinçten yapılmış, ortasında kor ateş bulunan ve kenarlarına takılı üç zincirden tutularak taşınan sitile oturtulurdu. Sitil örtüsü ise, yuvarlak, atlas veya kadifeden, sırma, sim, pul, hatta inci ve elmas işlemeli olurdu.