Charlie Countryman’ın Gerekli Ölümü

  • 15 Ocak 2017 / 16.00
  • 20 Ocak 2017 / 19.00

Yönetmen: Fredrik Bond
Oyuncular: Shia LaBeouf, Evan Rachel Wood, Mads Mikkelsen, Rupert Grint, Vincent D’Onofrio, Melissa Leo
Romanya, ABD, 2013, 103’, renkli
İngilizce; Türkçe altyazılı

Chicagolu sıradan bir genç adam olan Charlie Countryman’in peşinde uyuşturucu çeteleri var ve Romanya sokaklarında koşturuyor. Neden derseniz, kısa süre önce kaybettiği annesinin hayaleti, ona hayatının macerasını yaşamak için Bükreş’e gitmesini söylemiş. Ve hayır, (bu soruyu soran onlarca kişinin düşündüğünün aksine) Budapeşte değil; Bükreş. Shia LaBeouf’un canlandırdığı Charlie Countryman, oldukça absürt yolculuğu sırasında Gabi’ye aşık olur. Gabi’nin eski kocası ise tehlikeli bir adamdır ve Charlie’nin başı belaya girer. Evan Rachel Wood’dan Mads Mikkelsen’e ünlü isimlerle dolu bir oyuncu kadrosunun arzıendam ettiği Charlie Countryman’in Gerekli Ölümü, deneyimli bir reklam filmi yönetmeni olan Fredrik Bond’un görsel dünyasını yansıtan bir ilk-film.

İstikamet → Balkanlar

Saraybosna’ya Hoşgeldiniz

İstikamet → Balkanlar

Umut Çiçekleri

İstikamet → Balkanlar

Şark Oyunları

İstikamet → Balkanlar

Güzel Bir Hayat Düşlerken

İstikamet → Balkanlar

Kan ve Aşk

İstikamet → Balkanlar

Charlie Countryman’ın Gerekli Ölümü

İstikamet → Balkanlar

Sen Dünyaya Gelmeden

İstikamet → Balkanlar

Keder

İstikamet → Balkanlar

Kayıp Kral

Charlie Countryman’ın Gerekli Ölümü

“Sönüp gitmektense yanıp kül olmak daha iyidir”

“Sönüp gitmektense yanıp kül olmak daha iyidir”

1962’de fluxus hareketinin önde gelen üyelerinden Philip Corner, Piano Activities (Piyano Etkinlikleri) başlıklı bir performans sırasında yaptıklarıyla ciddi müzik çevrelerinde büyük olay yaratmıştı.

Rineke Dijkstra Bana Bak!

Rineke Dijkstra Bana Bak!

“Portre insanlık durumunun dışından ve de içinden bahseder, bir kişinin fiziği kadar psikolojisini de yansıtır –ya da yansıtmalıdır.”

Sergey Parajanov Anlatıyor

Sergey Parajanov Anlatıyor

“Olabilecek en kötü hapishane koşullarıyla karşılaştığımda, bir seçim yapmak zorunda olduğumu anladım: ya dibe vuracaktım ya da bir sanatçı olacaktım.”