Hayattan 33 Sahne

  • 12 Aralık 2014 / 21.00
  • 14 Aralık 2014 / 16.00

Yönetmen: Malgorzata Szumowska
Oyuncular
: Julia Jentsch, Peter Gantzler, Maciej Stuhr
Polonya;
100’, 2008, renkli
Lehçe; Türkçe altyazıyla 

Polonyalı sanatçı Julia ve yetenekli ve başarılı bir besteci olan kocası Piotr Kraków’da yaşamaktadırlar. Julia’nın annesi Barbara mide kanserine yakalanıp hastalandığında, ailenin hayatı dağılmaya başlar. Julia, ölüme giderken annesine eşlik eder, fakat kocası Piotr Köln’deki provalara katılır ve onu bu zor durumla yalnız başa çıkmak zorunda bırakır. Yanında yalnızca arkadaşı Adrian vardır. Babası Jurek de çok sevdiği karısının yaklaşan ölümünden çok etkilenmiştir. Annesinin ölümü sonrası baba alkole sığınır. Julia huzuru Adrian’ın kollarında bulur, fakat bu da Piotr’la olan evliliğini yok eder. Şimdi ebeveynlerini kaybedip evliliğinin dağılmasından sonra belirsiz bir gelecekle dünyada yalnız başınadır ve Adrian da ona pek yardımcı olmaz.

Gençlik Ateşi<br/>Polonya’dan Sevgilerle

Sen Tanrısın

Gençlik Ateşi<br/>Polonya’dan Sevgilerle

İntihar Odası

Gençlik Ateşi<br/>Polonya’dan Sevgilerle

Kedilerin Rahibe Teresa’sı

Gençlik Ateşi<br/>Polonya’dan Sevgilerle

Yüzen Gökdelenler

Gençlik Ateşi<br/>Polonya’dan Sevgilerle

Hayat Çok Güzel

Gençlik Ateşi<br/>Polonya’dan Sevgilerle

İz Bırakan

Gençlik Ateşi<br/>Polonya’dan Sevgilerle

Küçük Oyunlar

Gençlik Ateşi<br/>Polonya’dan Sevgilerle

Hayattan 33 Sahne

Hayattan 33 Sahne

Pera Müzesi’nin Genç Sergileri

Pera Müzesi’nin Genç Sergileri

Pera Müzesi’nin sergiler ekibinden Begüm Akkoyunlu ve Tania Bahar ilk açıldığımız günden bu yana süregelen ve artık bir gelenek halini alan “Genç Sergiler”in hikâyesini Pera Müzesi Blog için anlatıyor!

Osmanlı’da Kahve İkramı

Osmanlı’da Kahve İkramı

Osmanlı saray ve konak haremlerinde kahve ikramı törenle yapılırdı. Önce gümüş tatlı takımı ile tatlı (reçel) sunulur, ardından kahve ikramı başlardı. Kahve güğümü, tombak, gümüş veya pirinçten yapılmış, ortasında kor ateş bulunan ve kenarlarına takılı üç zincirden tutularak taşınan sitile oturtulurdu. Sitil örtüsü ise, yuvarlak, atlas veya kadifeden, sırma, sim, pul, hatta inci ve elmas işlemeli olurdu.

Oryantalist Resimlerde İstanbul Boğazı

Oryantalist Resimlerde İstanbul Boğazı

Kenti kuzeyden güneye bölen, iki kıtayı ayıran, İstanbul’u batılı ressamlar için çok özel kılan Boğaz, batılı ressamlar için kentin en pitoresk görünümlerini sunar. Kimi zaman, örneğin Ziem’in resimlerinde olduğu gibi masalsı bir İstanbul atmosferi yaratırken en önemli unsurlardan biri Boğaz’dır.