Yönetmen : Mohamed Lakhdar-Hamina
Oyuncular : Yorgo Voyagis, Mohammed Lakhdar-Hamina, Leila Shenna, Cheikh Nourredine
Cezayir, 175’, 1975, renkli
Arapça, Turkce altyazıyla

1975 yılında prestijli Altın Palmiye Ödülü’ne layık görülen film, Fransız sömürgesindeki Cezayir’in özgürlük savaşını konu ediyor. Film, kuraklıkla başa çıkmaya çalışan ve Cezayir Kurtuluş Savaşı’nın başlangıcından hemen önce, direniş hareketine katılan bir çiftçinin hikayesini anlatıyor. Mohamed Lakhdar-Hamina’nın zengin renkleriyle CinemaScope çektiği çarpıcı ve destansı film, dünya sinemasında az bulunan bir cevher niteliğinde.



Cannes Film Festivali, Altın Palmiye Ödülü, 1975

Binbir Gece Masalları / Arap Sineması'na Bir Yolculuk

Kor Yılların Tarihi

Binbir Gece Masalları / Arap Sineması'na Bir Yolculuk

Engellenmiş Bir Hayat

Binbir Gece Masalları / Arap Sineması'na Bir Yolculuk

Date Wine

Binbir Gece Masalları / Arap Sineması'na Bir Yolculuk

Omar Gatlato

Binbir Gece Masalları / Arap Sineması'na Bir Yolculuk

Ümmü Gülsüm, Mısır Gibi Bir Ses

Binbir Gece Masalları / Arap Sineması'na Bir Yolculuk

Kırık Kanatlar

Binbir Gece Masalları / Arap Sineması'na Bir Yolculuk

İskenderiye Üçlemesi: İskenderiye, Tekrar ve Sonsuza Dek

Binbir Gece Masalları / Arap Sineması'na Bir Yolculuk

İskenderiye Üçlemesi: İskenderiye, Neden?

Binbir Gece Masalları / Arap Sineması'na Bir Yolculuk

İskenderiye Üçlemesi: Bir Mısırlı Hikayesi

Deniz Sefası

Deniz Sefası

Deniz hamamından plaja geçiş ise bir devrim niteliğindeydi. Rus ihtilalinde ülkelerinden kaçan Beyaz Ruslar, İstanbul’da pek çok dönüşüme neden olmuşlardı, bunlardan en önemlisi de halkın denizle buluşmasına vesile olan plaj alışkanlıklarıydı. 1920’lerden itibaren deniz hamamları evrilerek yerlerini yavaş yavaş kadın ve erkeğin beraber denize girebildiği plajlara bıraktı. Bu blog yazımızda İstanbul’un plajlarını ve onların özelliklerini ele alıyoruz.

Haliç

Haliç

Batılı ressamların İstanbul’u konu alan resimleri söz konusu olduğunda Haliç çok özel bir yere ve öneme sahiptir. Topkapı Sarayı ve anıtsal yapıların yer aldığı Tarihi Yarımada’yla, batılıların konakladığı, yabancı elçiliklerin yer aldığı Galata’yı birbirinden ayıran bu su kütlesi, geçişimli bir sınır gibidir adeta. 

Sanatta Venüs

Sanatta Venüs

José Sancho, yarattığı kadın gövdelerinin şehvetli niteliğini gizlemek bir yana, ön plana çıkarır. Bu gövdeler önden simetriktir, fakat yandan bakıldığında içbükey ve dışbükey formların oluşturduğu zıtlık eserlere hareketlilik katar.