Sinemanın Erken Döneminde Renk Fantezisi

Sinemanın erken döneminde renk seyirciyi daha da çok etkilemek amacıyla yeni bir unsur olarak kullanılmaktaydı. İlk başlarda elle uygulanan film renklendirme işlemi, gittikçe daha sofistike ve yarı-otomatikleşmiş bir hal alarak sesin devreye girmesiyle tamamen ortadan kalktı. Gerçekçi biçimde (moda görüntülerinde görüldüğü gibi) ya da tamamıyla hayal ürünü (masallar gibi) renklendirilmiş filmler siyah beyaz gösterildiklerinde, anlamlarını büyük ölçüde yitiriyorlar.

EYE Filmmuseum arşivinden alınan filmlerin gösterimlerine,sessiz film müzisyeni Stephen Horne canlı performansıyla, Mariann Lewinsky ise sunumla eşlik edecek.

Filmler:
Ouled-Nail Dansı
Altın Tutkusu
Paris’ten Son Moda
Çantalar Macar Nakışları – fragman
Jüpitere Yolculuk
Renk Fantezisi Tanıtım Filmi

2. Uluslararası İstanbul Sessiz Sinema Günleri

Pera Müzesi'nin 10. Yılı için 100 Yıllık Filmler: Renkli Sessizler

2. Uluslararası İstanbul Sessiz Sinema Günleri

Gerçek(üstü) Renkler

2. Uluslararası İstanbul Sessiz Sinema Günleri

Sinemanın Erken Döneminde Renk Fantezisi

2. Uluslararası İstanbul Sessiz Sinema Günleri

Bilge Nathan

2. Uluslararası İstanbul Sessiz Sinema Günleri

Diğerlerinden Farklı

2. Uluslararası İstanbul Sessiz Sinema Günleri

Osmanlı Görüntüleri Seçkisi

2. Uluslararası İstanbul Sessiz Sinema Günleri

Charlie Chaplin Kısaları

2. Uluslararası İstanbul Sessiz Sinema Günleri

Bir Hafta

Moskova Kavramsalcılığı

Moskova Kavramsalcılığı

Düşünme biçimimiz kökten bir değişime uğramış durumda, ama insanların çoğu bunun pek farkında değil gibi.

Kurumsallaşmış düşünme biçimi son 24 yüzyıldır yaptığı gibi doğrusal Neo-Platonik yapısını sürdürüyor. 

Mark Požlep

Mark Požlep

Balkanlardan Gelen Soğuk Hava sergisi kapsamında sergide yer alan sanatçıların eserlerini paylaşmaya devam ediyoruz. Bu kez 1981, Slovenya doğumlu Mark Požlep’in sergideki “Cennetten de Garip” adlı eserini ele alıyoruz. 

#MisafirYazılar Veri Girişi: Sevgi ve Korku Üzerine

#MisafirYazılar Veri Girişi: Sevgi ve Korku Üzerine

Bilgisayarları beni kızdıran, güldüren dostlarım gibi görüyorum. Bu yüzden Behar’ın koca bir salonda dans ederek temizlik yapan robotlarını görünce, hem ıssız bir odada yalnız kaldıklarını görüp üzüldüm, hem de neşeyle dans etmelerinden keyiflerinin yerine olduğunu hissedip sevindim.