Charlie Chaplin Kısaları

Yönetmen: Mabel Normand / Mack Sennett
Oyuncular: Charlie Chaplin, Mabel Normand
1914, Siyah beyaz, DVD
Restorasyon: Cineteca di Bologna
Müzik: Uninvited Jazz Band

Festival bu yıl sessiz sinemanın çığır açan iki ismi Charlie Chaplin ve Buster Keaton’ı anıyor. Bu Bölümde, Chaplin’in sinemaya adım attığı Keystone Stüdyosu yıllarından kısalar ve Buster Keaton’ın “Bir Hafta”sının yeni restorasyonu bulunuyor.

Filmler:
Mabel'in Tuhaf Açmazı
Mabel'in Yoğun Günü
Kabare'de Basıldı
Ölümcül Tokmak

Jay Weissberg’in sunumuyla gerçekleşecektir.

İstanbul Sessiz Sinema Günleri hakkında detaylı bilgi için tıklayınız.

2. Uluslararası İstanbul Sessiz Sinema Günleri

Pera Müzesi'nin 10. Yılı için 100 Yıllık Filmler: Renkli Sessizler

2. Uluslararası İstanbul Sessiz Sinema Günleri

Gerçek(üstü) Renkler

2. Uluslararası İstanbul Sessiz Sinema Günleri

Sinemanın Erken Döneminde Renk Fantezisi

2. Uluslararası İstanbul Sessiz Sinema Günleri

Bilge Nathan

2. Uluslararası İstanbul Sessiz Sinema Günleri

Diğerlerinden Farklı

2. Uluslararası İstanbul Sessiz Sinema Günleri

Osmanlı Görüntüleri Seçkisi

2. Uluslararası İstanbul Sessiz Sinema Günleri

Charlie Chaplin Kısaları

2. Uluslararası İstanbul Sessiz Sinema Günleri

Bir Hafta

Motiflerin Hatırlattıkları

Motiflerin Hatırlattıkları

İslam sanatlarında öne çıkan motifler, taşıdıkları sembolik anlamlarla bugünkü üretimleri şekillendirmeye devam ediyor. Kütahya çinilerinde görülen bitkisel bezemeler ve geometrik desenler hem vazo, sürahi gibi seramik objelerde hem de mimari süslemelerde kullanılıyor.

İstanbul-Paris-İstanbul: Mario Prassinos

İstanbul-Paris-İstanbul: Mario Prassinos

Mario Prassinos, İstanbul’da doğdu. Detaya girmek gerekirse, 1916 yılında Rum kökenli sanatçı bir ailenin çocuğu olarak Pera’da dünyaya geldi. Doğduğu ev halen burada ve ayakta...

Bruce Nauman Bana Bak!

Bruce Nauman Bana Bak!

Bruce Nauman’ın bu videoları doğrudan doğruya izleyiciyi muhatap alıyor. Ekranda beliren oyuncuların farklı şekillerde söyledikleri cümleler cevaplanması imkânsız varoluşsal sorulara dönüştükçe dinleyici kendini sorguda hissetmeye başlar.