Svanetia’ya Tuz

  • 19 Kasım 2017 / 13.00
  • 28 Kasım 2017 / 16.00

Yönetmen: Mikhail Kalatozov
Sovyetler Birliği, 1930, 60', siyah&beyaz, Sessiz

Kalatozov’un ilk filmi onu büyük Sovyet yönetmenleri arasına soktu, doğadaki insanı şiirsel bir biçimde ele alışıyla da özellikle Dovzhenko’yla yan yana kondu. Ancak Dovzhenko’nun lirik olduğu yerde Kalatozov sert; Svanetia’ya Tuz da daha çok Buñuel’in 1932 tarihli filmi Ekmeksiz Topraklar’la karşılaştırılageldi. Buñuel için ele aldığı konuların kendisi gerçeküstü: modern zamanlarda ortaçağ koşullarıyla karşı karşıya kalan insanların kendileri de ‘ortaçağ insanı’ kalıyor. Bu film, yılın büyük bir bölümünde dış dünyayla ilişkisi kar yüzünden kesilen bir Kafkas köyündeki zor yaşamı gözler önüne seriyor. Haçlı seferlerinden kalma savunma mimarisi ve erkeklerle ölümü, kadınlarla doğumun üzerinde gören ataerkil ritüeller, yaşam gücünü zayıflatan çoraklığın (özellikle de tuz yokluğunun) bir uzantısı gibi. Kalatozov yineleme ve yan yana getirmenin, uzaklık ve aşırı yakın çekimlerin, çılgın ritimlerin şiirini kullanıyor.

Kızıl Devrim <br> Sovyet Cevherleri

Mr. West’in Bolşevik Diyarındaki İnanılmaz Maceraları

Kızıl Devrim <br> Sovyet Cevherleri

Torzhoklu Terzi

Kızıl Devrim <br> Sovyet Cevherleri

Kameralı Adam

Kızıl Devrim <br> Sovyet Cevherleri

Dünya

Kızıl Devrim <br> Sovyet Cevherleri

Svanetia’ya Tuz

Kızıl Devrim <br> Sovyet Cevherleri

Yalnız

Kızıl Devrim <br> Sovyet Cevherleri

Mutluluk

Svanetia’ya Tuz

Küçük Sarı Daire ile müzede keşifler!

Küçük Sarı Daire ile müzede keşifler!

Pera Öğrenme programları kapsamında yayınlanan, Tania Bahar'ın kaleme aldığı ve Marina Rico'nun resimlediği hikâye kitabı Küçük Sarı Daire, çocuklarla yetişkinlerin birlikte keşfedecekleri ve paylaşacakları farklı bir öğrenme deneyimi sunuyor.

Konstantinopolis’te Mucizevi Şifalar

Konstantinopolis’te Mucizevi Şifalar

Göz kamaştırıcı güzellikleriyle Konstantinopolis’in ihtişamını yaratan kutsal mekânlar, aynı zamanda değerli röliklerin saklandığı yerlerdi ve bu nedenle şifa kaynaklarıydı. 

Sergey Parajanov Anlatıyor

Sergey Parajanov Anlatıyor

“Olabilecek en kötü hapishane koşullarıyla karşılaştığımda, bir seçim yapmak zorunda olduğumu anladım: ya dibe vuracaktım ya da bir sanatçı olacaktım.”