Yalnız

  • 8 Kasım 2017 / 19.00
  • 24 Kasım 2017 / 17.00

Yönetmenler: Grigori Kozintsev, Leonid Trauberg
Oyuncular: Yelena Kuzmina, Pyotr Sobolevsky, Sergey Gerasimov, Mariya Babanova
Sovyetler Birliği, 1931, 90', siyah&beyaz 
Rusça; Türkçe altyazılı 

Yalnız, Leningrad öğretmen enstitüsünden mezun genç bir kadın olan ve uzaklarda, Sibirya’da bir işe giren, ama onu oraya götüren kızak sürücüsü tarafından, göz alabildiğine uzanan karla kaplı bir düzlükte terk edilince ölümle burun buruna gelen Yelena’nın gerçek hikayesine dayanıyor. İlk sesli Sovyet filmlerinden biri olan Yalnız, yoğun biçimde kontrpuan ve senkronize edilmemiş seslere dayanan yaratıcı bir ses kullanımının çok etkileyici örneklerinden biri. Başta sessiz film olarak planlanmasına rağmen sonunda bir ses kanalının eklenmesine karar verilmiş. Bu sesler arasında ses efektleri ve biraz diyalog da var (bunlar çekimden sonra kaydedilmiş, ama film konuşmaları ağırlıklı olarak yazıyla gösteriyor), ancak ağırlıklı kısmını genç besteci Dmitri Şostakoviç’in Opus 26 no’lu yapıtı oluşturuyor; 60 mezürden fazla uzunlukta, bütün orkestra için yazılmış bir müzik bu. Şostakoviç Yeni Babil’de de yönetmenler ve yazarlarla çalışmış, birkaç yıl sinema piyanistliği yapmıştı. Bu bestesinde boğaz şarkıcısı ve bir Theremin için de bölümler var, bu enstrüman Yelena’nın kar fırtınasında kaybolduğu bölümde ortaya çıkıyor, uçak motorunun sesini müzik olarak vermek için de üç tuba kullanılmış. Başroldeki Elena Kuzmina, çelik gibi güçlü bir performans sergiliyor.

Kızıl Devrim <br> Sovyet Cevherleri

Mr. West’in Bolşevik Diyarındaki İnanılmaz Maceraları

Kızıl Devrim <br> Sovyet Cevherleri

Torzhoklu Terzi

Kızıl Devrim <br> Sovyet Cevherleri

Kameralı Adam

Kızıl Devrim <br> Sovyet Cevherleri

Dünya

Kızıl Devrim <br> Sovyet Cevherleri

Svanetia’ya Tuz

Kızıl Devrim <br> Sovyet Cevherleri

Yalnız

Kızıl Devrim <br> Sovyet Cevherleri

Mutluluk

Yalnız

Sergey Parajanov Anlatıyor

Sergey Parajanov Anlatıyor

“Olabilecek en kötü hapishane koşullarıyla karşılaştığımda, bir seçim yapmak zorunda olduğumu anladım: ya dibe vuracaktım ya da bir sanatçı olacaktım.”

“Sönüp gitmektense yanıp kül olmak daha iyidir”

“Sönüp gitmektense yanıp kül olmak daha iyidir”

1962’de fluxus hareketinin önde gelen üyelerinden Philip Corner, Piano Activities (Piyano Etkinlikleri) başlıklı bir performans sırasında yaptıklarıyla ciddi müzik çevrelerinde büyük olay yaratmıştı.

Küçük Sarı Daire ile müzede keşifler!

Küçük Sarı Daire ile müzede keşifler!

Pera Öğrenme programları kapsamında yayınlanan, Tania Bahar'ın kaleme aldığı ve Marina Rico'nun resimlediği hikâye kitabı Küçük Sarı Daire, çocuklarla yetişkinlerin birlikte keşfedecekleri ve paylaşacakları farklı bir öğrenme deneyimi sunuyor.