Yuva

  • 6 Ekim 2017 / 21.00
  • 14 Ekim 2017 / 18.00

Yönetmen: Ursula Meier
Oyuncular: Isabelle Huppert, Olivier Gourmet, Adélaïde Leroux, Madeleine Budd, Kacey Mottet Klein
İsviçre, Fransa, Belçika, 2008, 98’, renkli
Fransızca; Türkçe altyazılı

Üç çocuklu bir aile, yaklaşık on yıl önce inşa edilmesine rağmen kullanılmayan bir otobanın kenarındaki küçük evlerinde, huzur içinde yaşıyor. Bir gün, hiç beklenmedik bir şey oluyor ve otoban hizmete açılıyor. Sürekli akan trafik ve gürültüsü, yıllardır gözlerden uzak yaşayan bu ailenin tüm düzenini altüst ediyor. Kendi gündelik yaşamlarını ve hayatlarını inşa etmişken, yaşamları bir anda tersine dönüyor. Avrupa sinemasının usta oyuncuları Isabelle Huppert ve Olivier Gourmet’i bir araya getiren Yuva, belgeselci Ursula Meier’in ilk uzun metrajlı filmi.

Ev Diye Bir Yer

La Soledad

Ev Diye Bir Yer

Zerre

Ev Diye Bir Yer

99 Ev

Ev Diye Bir Yer

Leviathan

Ev Diye Bir Yer

Versay Kraliçesi

Ev Diye Bir Yer

Doğulu Çocuklar

Ev Diye Bir Yer

Yuva

Ev Diye Bir Yer

Köpekler

Ev Diye Bir Yer

Boz Bahçeler

Yuva

Aşk ve Müzikte Ölümüne Sadakat

Aşk ve Müzikte Ölümüne Sadakat

Bu Bir Aşk Şarkısı Değil sergisi proje yöneticileri Fatma Çolakoğlu ve Ulya Soley, Nick Hornby’nin edebiyat ve müziğin yollarını kesiştiren etkileyici hikâyesi Ölümüne Sadakat’i anlatıyor! 

Geleceği Hatırlamak

Geleceği Hatırlamak

Bir koleksiyona veya arşive bakarak gelecek nasıl kurgulanabilir? Seramiğin dayanıklı yapısı onu hayal edebildiğimiz zamanın sonuna dek kalıcı kıldığından geleceğin nasıl hatırlanabileceğini bir seramik koleksiyonu aracılığıyla düşünmek zihin açıcı olabilir. Sergi kapsamında üretilen eserler, geçmişe dair önemli ipuçları taşıyan bir koleksiyonu taze bir perspektifle ele alma ve geleceği hatırlamaya dair bir adım atma potansiyeli taşıyor. 

Osmanlı’da Kahve İkramı

Osmanlı’da Kahve İkramı

Osmanlı saray ve konak haremlerinde kahve ikramı törenle yapılırdı. Önce gümüş tatlı takımı ile tatlı (reçel) sunulur, ardından kahve ikramı başlardı. Kahve güğümü, tombak, gümüş veya pirinçten yapılmış, ortasında kor ateş bulunan ve kenarlarına takılı üç zincirden tutularak taşınan sitile oturtulurdu. Sitil örtüsü ise, yuvarlak, atlas veya kadifeden, sırma, sim, pul, hatta inci ve elmas işlemeli olurdu.